İbn Asâkir’in naklettiğine, İmam Celalüddin Suyûtî’nin de Câmiu’s-Sağîr’inde kaydedildiğine göre, bir başka hadis-i şeriflerinde Allah Rasulü (sas) şöyle buyurmuşlardır: “Beş gece vardır ki, o beş gecede yapılan dualar geri çevrilmez, kabul olunur. Bunlar: 1- Recep ayının ilk Cuma gecesi (Regaib gecesi). 2- Şaban’ın 15. gecesi (Beraet gecesi). 3- Cuma Geceleri. 4- Ramazan Bayramı Gecesi. 5- Kurban Bayramı Gecesi. Açıkça görülüyor ki: Regaib gecesi mübarek bir gecedir. Allah’ın dualara icabet ettiği, kullarının isteklerini kabul ettiği gecelerden birisi olan bu Regaib kandilinde iki cihanda en önemli ihtiyaçlar gözönünde tutularak bütün talepler için halis bir kalple el kaldırılıp dergah-ı ilahîye dualar edilmelidir. Zira bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceği haberini bizzat Allah Rasulü vermişlerdir. Ne var ki Saadet-i Ebediye müellifi şöyle bir rivayet kaydetmiştir: “Allahü Teâlâ Receb’in ilk cuma gecesini ihya edene kabir azabı yapmaz, duâlarını da kabul eder; yalnız, şu yedi nevi kimsenin duasını kabul etmez: Faizci, Müslümanları aşağı gören, ana babasına eziyet eden, Müslüman olan ve dinin emirlerine uyan kocasını dinlemeyen kadın, çalgıcı, livata ve zina eden, beş vakit namazı kılmayan. [Bu günahlardan vazgeçmedikçe, o kişinin duasını kabul etmez.]… Allahü teâlâ, bu gecede mü'min kullarına ragîbetler ya'nî ihsânlar, ikrâmlar yapar. Regaib günündeki namaz, oruç, sadaka gibi ibâdetlere kat kat sevâb verilir. Bu gece yapılan duâ reddolmaz. Bu geceye hürmet edenleri Allah affeder.” Bu hürmetin gereği olarak mümkünse Perşembe günü oruç tutarak Regaib istikbal edilmelidir.
Reğaib gecesi’nde duaların makbul olduğuna dair hadis-i şeriflerin yanısıra, zaten o gecenin Cuma gecesi olması hasebiyle daha baştan bir makbuliyeti ve saat-i icabeti vardır. Zira Efendimiz (sas): “Cuma gecesinin son üçte birinde o ân (meleklerin de hazır bulunduğu) meşhûd bir ân (yani ruhânî bir takım şahidlerin gözlediği ve Hakk’ın özellikle nazar-ı merhametle tecelli ettiği lahza) vardır ki, o anda yapılan dualar müstecâbtır.” buyurmuşlardır. Hz. Yakup, oğlu Hz. Yusuf’a karşı haksızlık yapmış olan evlatlarının tevbe ve istiğfar taleplerine karşılık: “Sizin için Rabbime istiğfar edeceğim; hele Cuma gecesi bir gelsin!” demiştir ki, her gecede bulunan icabet saati haricinde, Cuma gecelerinin son üçte birlik zaman parçasında daha özel anlamda bir icabet vaktinin bulunması sebebiyle, bu gecede bol bol günahlara tevbe ve istiğfarda bulunulmasını öngörmektedir. Ayrıca hafızasından şikayet eden Hz. Ali’ye Peygamber Efendimiz, Cuma gecelerinin son üçte birinde kılınmak üzere bir hıfz namazı tavsiye etmişlerdir. Diğer taraftan bir başka hadislerinde Peygamberimiz hemen her gece bir icabet vaktinin bulunduğunu bildirmişlerdir: “Gecede bir saat vardır ki, müslüman bir kimsenin Allah’tan, dünya veya ahirete müteallik bir hayır talebi, o saate rastlarsa, Allah dilediğini ona mutlaka verir. Bu saat her gecede vardır.” Bilhassa sabah namazları çok özel bir mevkii teşkil eder: Kur’an: “Gündüzün güneş dönüp gecenin karanlığı bastırıncaya kadar belli vakitlerde namaz kıl ve özellikle sabah namazını! Zira Sabah namazı meşhûddur.” buyurmuştur. Rivayet olunduğuna göre, gece ve gündüz melekleri sabah namazı vaktinde orada hazır bulunurlar, şahit olurlar, görev devir-teslimi yaparlar. Bütün bunlara ilaveten Regaib gecesinin Kur’an ve Sünnette “eşhuru’l-hurum” (yani hürmete liyakatlarından ötürü savaşın haram kılındığı aylar)dan birisi ve bazılarına gören en faziletlisi olarak zikredilen Receb-i Şerif’in bir gecesi olması itibariyle, hadd-i zatında bir değeri zaten vardır. Allah’ın özel ayı olan Receb’in fazilet ve kutsiyetini gösterir pekçok hadis-i şeriften birinde, Enes b. Malik’ten rivayetle Efendimiz’in şöyle dediği nakledilmiştir: “Diğer aylara göre Receb ayının fazileti, sair kelama göre Kur’an’ın fazileti gibidir.” Yine “Allahım Receb ve Şaban aylarını bize mübarek ve bereketli kıl; ve bizi Ramazan’a ulaştır.” ifadeleriyle bizzat Rasulullah tarafından hem şahsı, hem de ümmeti hakkında Receb’in hayır, bereket, teberrük ve mübarekiyet vesilesi olması için Allah’a dua edilmiştir. Bizatihi Rasulullah’tan dualı bir aydır Receb ayı.
Hasıl-ı kelam: Receb ayının ilk Cuma gecesi; hem içinde vakt-i icabet de bulunan normal bir gece (1), hem eşhuru’l-hurum’dan ve şühur-u selâseden Receb ayının bir gecesi (2-3), hem Cuma gecesi (4) ve hem de bizzat Regaib gecesi olması (5) bakımlarından beş derece daha makbul ve mübarek bir gecedir ve dualara icabet saatini de içinde barındırmaktadır. Altıncı derece makbuliyetine ve mübarekiyetine gelince, o da şudur. “Peygamber Efendimiz’e Pazartesi günü orucu hakkında sorulduğu zaman: ‘Pazartesi, hem doğduğum gündür, hem de üzerime nübüvvetin indirildiği gündür.’ buyurmuşlardır.” İbn Receb el-Hanbelî’nin belirttiği üzere: Bu hadis, içinde Allah’ın nimetlerinin tazelendiği günlerde oruç tutmanın müstehab olduğuna işaret etmektedir. Allah’ın büyük ihsanlarının, ikramlarının, iltifatlarının, rahmet ve mağfiretinin Rasulullah’a ve onun şahsında ümmete müyesser kılındığı bir gecenin doğaldır ki sair gecelerde olmayan bir bereketi ve mübarekiyeti vardır.